Soli Pompeiopolis

Akdeniz’in doğusunda, Antik dönemde Kilikya olarak anılan bölgedeki bir antik kent Soli. Soli aslında onun Latince ismi. Yunanlılar ise Soloi diyorlarmış bu kente. Her halükarda sözcüğün anlamı “Güneş”. Evet, bir Ağustos gününde bu kenti gezerseniz isminin neden güneş anlamına gelen bir sözcük olduğunu anlıyorsunuz. Hatta cehennem filan da konulabilirmiş ismi. Neyse, Soli, günümüzde Mersin’in 11″Soli“Soli Pompeiopolis” yazısının devamını oku

Müşkülpesent Fatih Sultan Mehmet

Mimarlık her ne kadar sanata yakın bir alan olsa da resim, edebiyat ve heykelden en farklı yanı bir işvereninizin olmasıdır. Nadiren bir mimar işvereni olmadan ya da işverenin ona sınırsız özgürlük sunduğu bir ortamda üretme olanağı bulur. Doğru ya da yanlış demiyorum, bu işin doğası bu. Durum bu olunca da yapılan işin sadece sizi tatmin”Müşkülpesent“Müşkülpesent Fatih Sultan Mehmet” yazısının devamını oku

Aspendos, Aşk ve Konglomera

Aspendos hep tiyatrosu ile anılır. İnşası ile ilişkilendirilen -ne kadarı doğru bilemediğimiz- hikayesi de güçlendirir bu algıyı. Ama sadece tiyatrosu ile sınırlı kalmak Aspendos’a haksızlık etmek olur. Aspendos aslında oldukça gelişmiş bir Pamphilia kenti. Bugünkü Antalya körfezinin etrafına dizilmiş, birbirleri ile rekabet halindeki ve başlıcaları Termessos, Perge, Sillyon, Side, Selge olan kent dizisinin içerisinde bir kent.”Aspendos,“Aspendos, Aşk ve Konglomera” yazısının devamını oku

Hierepolis, Kutsal Kent

Denizli’ye 15 dakika uzaklıktaki beyaz travertenleri ile ünlü Pamukkale’nin yanındaki Hierepolis Antik Kenti’ne bir kaç defa gelmiştim. Ancak her seferinde Denizli tarafından geldiğim için Güney Kapı’dan girip biraz karmaşık bir alandan başlıyordum kenti gezmeye. Bir yandan kalıntılar, bir yandan travertenler, müze, havuz filan derken dikkat iyice dağılıyor Antik kenti anlamak güçleşiyordu. Bu sefer İzmir yönünden,”Hierepolis,“Hierepolis, Kutsal Kent” yazısının devamını oku

Perge

Uzun zamandır Antik kent gezemiyor, yazamıyordum. Runatolia’ya katılmak için Antalya’ya gelmişken arkadaşlarla her seferinde olduğu gibi yine bir Perge’ye uğrayalım da adet yerini bulsun dedim. Dedim ama arkadaşlar benim kadar hevesli çıkmadı ve kimisi 5 yıldızlı otellere kimisi Şişçi Ramazan’a doğru seğirttiler. (Ahu-Emre ifşa). Neyse, Perge’yi tek başıma gezerken çektiğim fotoğrafları Antik kentteki bilgilendirme levhalarından”Perge”“Perge” yazısının devamını oku

Eski İzmir Hapishanesi’nin Bir Balıkçı Konuğu

İzmir’in hapishanesi  1960 yılına kadar Konak’ta idi. Bugünkü Sosyal Sigortalar Blokları’nın hemen arkasında, Milli Kütüphane’nin yanındaki katlı otoparkın bulunduğu yerde ışınsal bloklardan oluşan alçak katlı ilginç bir hapishane yapısı vardı. Eski kartpostallarda ve fotoğraflarda bu yapıya ne zaman rastlasam Halikarnas Balıkçısı gelir aklıma.  Bu hapishaneyi Fikret Yılmaz şöyle tarif ediyor: “Hastahanenin hemen alt tarafında ise,”Eski“Eski İzmir Hapishanesi’nin Bir Balıkçı Konuğu” yazısının devamını oku

Colosseum – Yani Aslında Adı O değil Ama Neyse…

Tarihte adını yanlış bildiğimiz ya da bambaşka bir şeyi belirten bir sözcüğün zamanla adı haline geldiği en önemli yapılardan biri Colosseum’dur muhtemelen. Colosseum metinlerde bazen bu haliyle, bazense Türkçeleştirilerek Kolezyum olarak anılıyor. Bu yazıda da Kolezyum demeyi tercih edecektim ama bazen özgün halini kullanmak daha doğru geldi, onun için bazen Colosseum bazense Kolezyum dedim. Kestirmeden”Colosseum“Colosseum – Yani Aslında Adı O değil Ama Neyse…” yazısının devamını oku

Müzeleri Anlar Gibi Gezmenin Anahtarı: Antik Dönem Heykelinin Anahatları

Bu yazıda biraz boyumu aşıp sanat tarihi hakkında ahkam kesme niyetindeyim. Hep sanat tarihçileri mi mimarlık tarihi hakkında konuşacak, biraz da mimarlık tarihçileri sanat tarihine maydonoz olsun. Tabi sözüm meclisten dışarı, mimarlık tarihi alanına değerli katkıları olan yetkin sanat tarihçisi dostlarımız alınmasın. 🙂 Antik kentleri ve müzeleri gezerken heykelleri anlamlandırmaya yardımcı olabilecek bazı tüyoları vereyim”Müzeleri“Müzeleri Anlar Gibi Gezmenin Anahtarı: Antik Dönem Heykelinin Anahatları” yazısının devamını oku

Mimar Sinan’ın Çizmediği Mimar Sinan Çizimi

Mimarlık Tarihi derslerinde konu Mimar Sinan’a geldiğinde, dersin uzunca bir kısmını öğrencilere Mimar Sinan hakkında bildikleri, gördükleri, okudukları şeylerin en az %90’ının doğru olmadığını anlatmaya ayırırım.  Internette gezinen bilgilerin ne kadar gerçek dışı olduğunu, Mimar Sinan’ın kimseye mektup yazıp bir yere saklamadığını, nargile içmediğini (onun döneminde icat edilmediği için istese de içemeyeceğini), Mihrimah Sultan’la kırıştırdıklarına”Mimar“Mimar Sinan’ın Çizmediği Mimar Sinan Çizimi” yazısının devamını oku

Göbeklitepe’nin Önemi

Son yıllarda gerçekten de hak ederek oldukça popüler olan bir keşif Göbeklitepe. Farklı mecralarda, farklı gruplarda farklı etki derecelerinde konuşuluyor, tartışılıyor. Artık herkes buranın çok önemli bir yer olduğunun farkında ama neden önemli olduğu bilgisinin, önemli olduğu bilgisi kadar yaygın olduğunu söylemek mümkün değil. Bu yazı, Göbeklitepe’nin neden önemli olduğunu hakkında… Göbeklitepe, Kaynak: web2 Kazı”Göbeklitepe’nin“Göbeklitepe’nin Önemi” yazısının devamını oku