Pheidippides’in Peşinde

Antik Yunan, maraton ve koşu hakkında uzun bir yazı. Bir süredir koşuyorum. Bazen artan, bazense azalan yoğunluk ve hızlarda koşuyorum. Çoğunlukla tek başıma, bazen arkadaşlarla nadiren de yarışlarda binlerce kişiyle. Hepsinin hissiyatı farklı. Bir çok nedeni var koşmamın, bir çok yararı olduğunu düşünüyorum. Sağlık, mutluluk, başarma hissi vs… Biraz saçma olabilir ama bir nedeni daha”Pheidippides’in“Pheidippides’in Peşinde” yazısının devamını oku

Avrupa’da Ortaçağ ve Mimarlığı

Uzun bir yazı olacak, baştan söyleyeyim. Çünkü Ortaçağ hem çok uzun yüzyılları kapsıyor, hem de üzerine doğru-yanlış en fazla ön yargının yüklendiği dönemlerden birisi. Bir yandan bu uzun dönemi çok konuyu dağıtmadan, sıkıcılaştırmadan anlatmaya çalışmak, bir yandan da bu önyargılarla uğraşmak zor olacak. Ama şunu garanti edebilirim ki bu yazının içinde bir çok yeni bilgi”Avrupa’da“Avrupa’da Ortaçağ ve Mimarlığı” yazısının devamını oku

Erken Hristiyanlık ve Kilise Mimarisi

Bu yazıda Geç Antik Çağ’da kilise mimarisinin ortaya çıkışından bahsedeceğim. Tabi öncesinde hristiyanlığın ortaya çıkışı ve erken dönemlerini konuşmak da gerekiyor. Zira kilise mimarisi bu dönemle bağlantılı olarak şekilleniyor. Geç Antik Çağ aslında görece yeni bir tanım ve tam sınırlarını söylemek kolay değil. Bir çok farklı öneri var. Ben bu yazıda Roma İmparatorluğu’nda ilk Doğu-Batı”Erken“Erken Hristiyanlık ve Kilise Mimarisi” yazısının devamını oku

Antik Dünyada Spor ve Olimpiyatlar

Hazır Covid-19 nedeniyle ertelenen 2020 Olimpiyatları 1 sene rötarla da olsa başlamışken olimpiyatların mitolojik ve tarihsel hikayesine değinelim bugün. Günümüzde -normalde- 4 yılda bir düzenlenen ve tüm dünyayı kapsayan olimpiyat oyunlarının kökeni bilindiği gibi antik Yunan’a dayanır. Ancak bu bilgi çoğu zaman olimpiyatların antik dönemden beri yapılageldiği sanısına yol açar ki bu doğru değil. Aslında”Antik“Antik Dünyada Spor ve Olimpiyatlar” yazısının devamını oku

Roma Tapınakları

Roma Tapınakları Geçenlerde Yunan tapınaklarını yazarken Roma tapınaklarını da yazmanın yararlı olacağını düşündüm. Zira aslında Anadolu’da gezerken rastladığımız tapınakların çoğu Roma döneminden kalma. Ama aynı zamanda hemen hepsi de Yunan tarzında yapılmış. Bu karışıklığı birazcık didikleyeceğiz aslında bu yazıda. Yoksa kuru kuruya bir karşılaştırma kolay, onu Google da yapar. Her ne kadar böyle atarlı laflar etsem”Roma“Roma Tapınakları” yazısının devamını oku

Antik Yunan Tapınakları

Evet, bu yazının konusu antik kentlerin en fotojenik yapıları olan tapınaklar. Tabi sadece antik Yunan tapınaklarını ele alacağım. Bunlara çok benzeyen ama aslında ciddi farklar da içeren Roma dönemi tapınaklarınnı artık başka yazıda konuşuruz. Bu yazı yeterince uzun ve sıkıcı olacak gibi zaten. Çok acaip derin bir konu, nereden tutulur, nasıl gidilir bilmiyorum ama başlayalım”Antik“Antik Yunan Tapınakları” yazısının devamını oku

Binaların Altında Kalan Tanrılar

Yok, başlık yanıltmasın sizi, bir mit anlatmayacağım. Yakın zaman önce yaşadığımız üzücü depremle de ilgili değil… Ya da ilgili mi acaba? Tam emin değilim…  İzmir’de özellikle kent merkezinde Helenistik ve Roma dönemi kalıntıları ile sıklıkla karşılaşırız. Agora ve çevresinde o zamanki adıyla Smyrna’ya ait bir çok yapının izi, arkeologların özenli çabalarıyla gün yüzüne çıkartılıyor. Kadifekale’nin”Binaların“Binaların Altında Kalan Tanrılar” yazısının devamını oku

Fıstık

Bu yazıda diğerlerinden farklı olarak çok fazla mimarlık, tarih veya arkeoloji ile ilgili olmayan bir konudan bahsedeceğim. Fıstık, ya da daha spesifik olarak Antep Fıstığı. Başta biraz genel bilgiler verdikten sonra sizlere bir fıstık ağası olarak kendi deneyimlerimi anlatacağım. İlk kısım biraz sıkıcı ama sabredin, son kısımda goygoya doyacaksınız. Önce şu “Çam”, “Şam”, “Antep” meselelerini”Fıstık”“Fıstık” yazısının devamını oku

Antik Çağ Romanları

Tarihi romanlar, tarihi sevmenin, sevmeye başlamanın iyi bir yolu. Ben özellikle Antik Yunan ve Roma’da geçen romanların hastasıyımdır. Rastladığım bu kapsama giren kitapları hemen alır okurum. Gerçi galiba başlarda daha keyif veriyordu bu kitaplar. Artık bazen kendimi yazarın yaptığı tarih hatalarının peşine düşmüşken buluyorum. Bir nevi mesleki deformasyon. Yeri gelmişken sıklıkla yapılan tartışmaya da değinmeden”Antik“Antik Çağ Romanları” yazısının devamını oku